Dikkat eksikliği nelere yol açabilir?
1 sayfadaki 1 sayfası
Dikkat eksikliği nelere yol açabilir?
Adam öldürmüş, ciddi yaralanmalara karışmış suçlularla yapılan araştırmalarda, suçluların yüzde 50’sinde dikkat eksikliği ve hiperaktivite olduğu gözlenmiş.Yaklaşık 30 yıldır dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) konusunda çalışan Kanada Toronto Üniversitesi Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Kliniği Direktörü Prof. Dr. Atilla Turgay, bir beyin hastalığı olan dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun, büyük oranda kalıtsal olduğunu belirterek, “Anne ya da babadan herhangi birinde hastalık varsa çocukta olma olasılığı 3’te bir. Eğer her ikisinde varsa yüzde 50” dedi. Hastalığın sadece çocuklara özgü olmadığını, ABD’de bütün toplumu tarayarak yapılan bir araştırmada, erişkinlerin yüzde 4,4’ünde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu saptandığını kaydeden Prof. Dr. Atilla Turgay, bir başka araştırmaya göre de gençlerin yüzde 6’sında bu rahatsızlığın belirlendiğini ifade etti.
Prof. Dr. Turgay, “Eger bir çocukta dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu varsa erişkin yaşamında da bu rahatsızlıktan mustarip olma olasılığı epey yüksek. Bunların yüzde 60’ı erişkinliğinde de bu rahatsızlığı gösteriyor. Bu hastalık çocuklukta yoksa erişkinlikte ortaya çıkmaz. Ancak rahatsızlığın biçimi değişir” diye konuştu.
Hastalığın “dikkat eksikliği ön planda olanlar”, “hiperaktivite bozukluğu-düşünmeden davranma ön planda olanlar” ve her ikisinin birlikte görüldüğü “birleşik tip ön planda olanlar” olmak üzere 3 tipi bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Turgay, “Çocuklukta hiperaktivite daha ağırlıklı. Yaş ilerledikçe hiperaktivite ve düşünmeden davranma azalırken dikkat eksikliği azalmıyor” dedi.
“YAŞAMDA BAŞARISIZ”
Hastalığın erişkinlerde kendisini “başarısızlık” olarak gösterdiğini belirten Prof. Dr. Turgay, “Bu her alanda başarısızlık. Gelir, baba ve kardeşlerden daha düşük. Eğitim, yaşıtlarına göre daha düşük. Eşle geçim konusunda da güçlükler olabiliyor” şeklinde konuştu.
Kliniklerinde büyük çoğunluğunu 18-40 yaş arası grubun oluşturduğu hastalık tanısı konmuş 1000 erişkinle “DEHB belirtileri ve bunların ne kadar sıklıkla görüldüğünü” araştırdıklarını belirten Prof. Dr. Turgay, bu kişilerin yüzde 98’inin yaşamda başarısız olduğunun tespit edildiğini söyledi.
Belirtiler arasında ikinci sırada “bekleyememe, yerli yersiz konuşma, müdahale ve unutkanlığın” görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Turgay, “Unutkanlığın en önemli özelliklerinden biri, gideceği yeri ve randevusunu, özel günleri unutma. Bu eşler, sevgililer arasında çok ciddi sorunlara yol açıyor. Bu nedenle DEBH olan erişkinlerde boşanma oranı çok yüksek” dedi.
Prof. Dr. Turgay, ayrıca araştırmaya katılanların yüzde 50’sinde depresyon, yüzde 50’sinde anksiyete (nedensiz kaygı, sıkıntı, endişe) bozukluğu tespit edildiğini bildirdi.
TRAFİK CANAVARLIĞI
“Hapishanelerde adam öldürmüş, ciddi yaralanmalara karışmış suçlularla yapılan araştırmalarda, bunların yüzde 50’sinde bu rahatsızlığın olduğunu görüyoruz” diyen Prof. Dr. Turgay, hastaların trafik kazası yapma olasılığının yüksekliğine dikkati çekti.
Prof. Dr. Atilla Turgay, “DEHB olanların yaptığı kazalarla olmayanların yaptığı kazalara baktığınız zaman, hasta olanların yaptığı kazalarda ölüm ve mala zarar verme oranı çok yüksek” dedi.
Dünyada erişkin ve genç hastalarla yapılan araştırmalarda, her 5 gençten birinde ve her 4 erişkinden birinde alkol ve uyuşturucu madde kullanımı tespit edildiğini dile getiren Prof. Dr. Turgay, “Eğer alkollüyseniz, eğer trafikte gidiyorsanız, eğer dikkatsizseniz, eğer ‘yol hakkı benimdi’ gibi bir düşünceniz her zaman varsa, sıranızı bekleyemiyorsanız, bunun yanında bir de hızlı sürme eğiliminiz varsa -ki bu hastaların hemen hepsinde hız düşkünlüğü var- Bunların hepsi olduğu zaman çok ciddi trafik kazası yapma olasılığınız da artıyor” şeklinde konuştu.
Boston, Toronto ve New York’ta yapılan araştırmalara göre, 8 hastadan ancak birinin tedavi edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Turgay, tanının doğru kullanılması ve doğru tedavi yapılması halinde hastaların yüzde 80’inde semptomların kontrol altına alındığını ifade etti.
Hastaların büyük çoğunluğunda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun ömür boyu sürdüğünü kaydeden Prof. Dr. Turgay, “Ya büyürken hastalıktan kurtuluyorsunuz ya da yaşam boyu ilaç almanız gerekiyor. Erişkinlerde yaptığımız tedavilerde, çocuklar kadar iyi sonuç alıyoruz. Türkiye’de de erişkinler için uzun etkili ilaçların kullanılmasını umut ediyorum” dedi.
Prof. Dr. Turgay, “Eger bir çocukta dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu varsa erişkin yaşamında da bu rahatsızlıktan mustarip olma olasılığı epey yüksek. Bunların yüzde 60’ı erişkinliğinde de bu rahatsızlığı gösteriyor. Bu hastalık çocuklukta yoksa erişkinlikte ortaya çıkmaz. Ancak rahatsızlığın biçimi değişir” diye konuştu.
Hastalığın “dikkat eksikliği ön planda olanlar”, “hiperaktivite bozukluğu-düşünmeden davranma ön planda olanlar” ve her ikisinin birlikte görüldüğü “birleşik tip ön planda olanlar” olmak üzere 3 tipi bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Turgay, “Çocuklukta hiperaktivite daha ağırlıklı. Yaş ilerledikçe hiperaktivite ve düşünmeden davranma azalırken dikkat eksikliği azalmıyor” dedi.
“YAŞAMDA BAŞARISIZ”
Hastalığın erişkinlerde kendisini “başarısızlık” olarak gösterdiğini belirten Prof. Dr. Turgay, “Bu her alanda başarısızlık. Gelir, baba ve kardeşlerden daha düşük. Eğitim, yaşıtlarına göre daha düşük. Eşle geçim konusunda da güçlükler olabiliyor” şeklinde konuştu.
Kliniklerinde büyük çoğunluğunu 18-40 yaş arası grubun oluşturduğu hastalık tanısı konmuş 1000 erişkinle “DEHB belirtileri ve bunların ne kadar sıklıkla görüldüğünü” araştırdıklarını belirten Prof. Dr. Turgay, bu kişilerin yüzde 98’inin yaşamda başarısız olduğunun tespit edildiğini söyledi.
Belirtiler arasında ikinci sırada “bekleyememe, yerli yersiz konuşma, müdahale ve unutkanlığın” görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Turgay, “Unutkanlığın en önemli özelliklerinden biri, gideceği yeri ve randevusunu, özel günleri unutma. Bu eşler, sevgililer arasında çok ciddi sorunlara yol açıyor. Bu nedenle DEBH olan erişkinlerde boşanma oranı çok yüksek” dedi.
Prof. Dr. Turgay, ayrıca araştırmaya katılanların yüzde 50’sinde depresyon, yüzde 50’sinde anksiyete (nedensiz kaygı, sıkıntı, endişe) bozukluğu tespit edildiğini bildirdi.
TRAFİK CANAVARLIĞI
“Hapishanelerde adam öldürmüş, ciddi yaralanmalara karışmış suçlularla yapılan araştırmalarda, bunların yüzde 50’sinde bu rahatsızlığın olduğunu görüyoruz” diyen Prof. Dr. Turgay, hastaların trafik kazası yapma olasılığının yüksekliğine dikkati çekti.
Prof. Dr. Atilla Turgay, “DEHB olanların yaptığı kazalarla olmayanların yaptığı kazalara baktığınız zaman, hasta olanların yaptığı kazalarda ölüm ve mala zarar verme oranı çok yüksek” dedi.
Dünyada erişkin ve genç hastalarla yapılan araştırmalarda, her 5 gençten birinde ve her 4 erişkinden birinde alkol ve uyuşturucu madde kullanımı tespit edildiğini dile getiren Prof. Dr. Turgay, “Eğer alkollüyseniz, eğer trafikte gidiyorsanız, eğer dikkatsizseniz, eğer ‘yol hakkı benimdi’ gibi bir düşünceniz her zaman varsa, sıranızı bekleyemiyorsanız, bunun yanında bir de hızlı sürme eğiliminiz varsa -ki bu hastaların hemen hepsinde hız düşkünlüğü var- Bunların hepsi olduğu zaman çok ciddi trafik kazası yapma olasılığınız da artıyor” şeklinde konuştu.
Boston, Toronto ve New York’ta yapılan araştırmalara göre, 8 hastadan ancak birinin tedavi edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Turgay, tanının doğru kullanılması ve doğru tedavi yapılması halinde hastaların yüzde 80’inde semptomların kontrol altına alındığını ifade etti.
Hastaların büyük çoğunluğunda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun ömür boyu sürdüğünü kaydeden Prof. Dr. Turgay, “Ya büyürken hastalıktan kurtuluyorsunuz ya da yaşam boyu ilaç almanız gerekiyor. Erişkinlerde yaptığımız tedavilerde, çocuklar kadar iyi sonuç alıyoruz. Türkiye’de de erişkinler için uzun etkili ilaçların kullanılmasını umut ediyorum” dedi.
3mO$UmM- Moderatör
-
Mesaj Sayısı : 231
Nerden : ne qereqi var..=)
Kayıt tarihi : 09/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz