Yeterince maden suyu içiyor muyuz?

Türkiye’de 1999 yılında 2,2 litre olan kişi başına yıllık maden suyu tüketiminin, 2007’de 6 litreye çıkmasına rağmen yetersiz kaldığı, bu rakamın Avrupa’da 150 litre civarında olduğu bildirildi.

Türkiye Madensuyu Üreticileri Derneği (MASUDER) Genel Sekreteri Nizamettin Şentürk, yaptığı açıklamada, maden suyu sektöründe son yıllarda önemli gelişmeler kaydedildiğini söyledi. Şentürk, Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlı 31 firmanın sektörde faaliyet gösterdiğini belirterek, Türkiye’de 1999 yılında 2,2 litre olan kişi başına yıllık maden suyu tüketiminin, 2007’de 6 litreye çıktığını, böylece ülke genelindeki maden suyu tüketiminin yaklaşık 3 kat arttığını kaydetti.

Sektöre ambalaj sağlayan Anadolu Cam Sanayi’nden alınan verilere göre, 2004 yılında 1 milyar 81 bin, 2005’te 1 milyar 188 bin 205, 2006’da 1 milyar 332 bin 880, 2007’de de 1 milyar 578 bin şişe maden suyu satıldığını belirten Şentürk, "Bu rakamlar bizim firmalarımızın piyasaya arz ettiği maden suyu miktarı anlamına geliyor. Geçen yıl diğer sektörlerde olduğu gibi maden suyu sektöründe de çok fazla hareket olmadı. 2008’de maden suyu tüketiminde yüzde 15-20’lik artış hedefliyoruz" diye konuştu.

Tüketim artıyor ama...

Son yıllarda piyasaya sunulan meyveli maden suyu çeşitlerinin, piyasayı canlandırdığını ve satışları artırdığını ifade eden Şentürk, Türk toplumunun bundan 10-12 yıl öncesine kadar maden suyunu, yemeklerden sonra hazmı kolaylaştırıcı bir içecek olarak gördüğüne dikkati çekti. Şentürk, şunları kaydetti: "1999’da Türkiye Madensuyu Üreticileri Derneği kurultuktan sonra, bilgilendirme toplantıları yaparak halka, maden suyunun sağlıklı bir içecek olduğunu anlattık. İnsanların aklındaki bu tanımı değiştirdik. Bugün artık insanlar maden suyunu sağlıklı bir içecek olarak, su yerine de tüketmektedir. Bilimsel kongreler, tanıtım toplantılarıyla maden suyunun insan sağlığına yararları konusunda insanlarımızı bilgilendirdik. Maden suyunun faydalarını ortaya koyan araştırmaları tüketicilere duyurduk. Dolayısıyla tüketimi artırdık.

Türkiye jeolojik yapısı açısından, dünyanın en zengin ve kaliteli maden sularına sahip ilk 3 ülkesinden biridir. Ancak tüketim, istenilen düzeyde değil. Mineral konsantrasyonu açısından da oldukça zengin maden suyu kaynaklarımız var. Avrupa’da çok daha düşük kaliteli sular olmasına rağmen, tüketim kişi başına 150 litre civarında. İnsanlar normal su yerine mineralli su içiyor. Doğrusu da bu. Hem su ihtiyaçlarını hem de mineral ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Gelişmişlikle orantılı olarak bu tüketim artıyor."

Şentürk, günlük içilmesi gereken suyun maden suyu olarak alınmasının birçok avantajı olduğunu vurgulayarak, mineralli sularda, kalsiyum, magnezyum, sodyum ve florür gibi birçok faydalı mineral bulunduğuna dikkati çekti.

Maden sularında bulunan kalsiyumun, osteoporozun önlenmesi ve tedavisinde, güçlü kemik yapısı oluşması, kan pıhtılaşması ve sinir uyarılarının iletilmesinde etkin rol oynadığını anlatan Şentürk, sodyumun sindirimde yardımcı olduğunu, potasyumun ise hücre metabolizmasında ve vücuttaki su dengesinin sağlanmasında rolü bulunduğunu belirtti.

Şentürk, sıcak günlerde vücudun terle kaybettiği minerallerin, maden suyu içilerek yerine koyulabileceğine de dikkati çekerek, "Sıcak günlerde daha fazla mineralli su tüketilmesi faydalıdır" dedi.